Kültür

Gazete Kültür, 2021/06/07





Emir Gamsız

Yazar hakkında bilgi için tıklayın.




Milliyet Gazetesi’nin çıkardığı Milliyet Sanat Dergisi 2022’de 50’inci yılını kutlayacak. Derginin adı kelimelerin mânâlarını bilen kişiler tarafından konulduğu için Milliyet Kültür-Sanat Dergisi değil, çünkü kültür-sanat yanlış bir kullanım. Özal Türkiyesi dünyaya açılırken kendi kültürümüzde hâlâ onarılamayan tahribatlar yaptı. Bu tahribatlar sadece sanat kültürümüze değil, siyaset ve siyasetçi kültürümüze, yemek kültürümüze, benim alanlarımdan biri olan müzik kültürümüze ve aslında kültürümüzün genel ahlâkına etki etti. Son cümlemde kültür kelimesi defalarca doğru olarak kullanılmıştır; açıklayayım.


Kültür bir veya birden fazla kişinin hayatına etki eden unsurların tamamını tanımlar. Yani hayatımızdaki müzik, tiyatro, edebiyat, dans, folklor, siyaset, ekonomi, spor, coğrafi özellikler, yemek, trafik ve daha birçok unsurun karışımı bizim kültürümüzü belirler. Zaten aynı kelimenin bilimsel ikinci mânâsı da, doktorun aldığı boğaz kültüründe olduğu gibi karışmaya uygun ortamda çoğalmayı tanımlar. Kültür terimi, Antik Romalı hatip Cicero tarafından, felsefi bir ruhun gelişimi için tarımsal bir metafor kullanarak ruhun yetiştirilmesi hakkında yazdığı "Tusculanae Anlaşmazlıkları"nda kullandığı bir terime dayanmaktadır. Kelimenin mânâsını doğru anladığımızda kültür-sanat gibi yanlış bir birleştirme yapmak yerine sanat kültürü demek herkes için kolaylaşacaktır. Kültür-Siyaset gibi bir kullanım olmayacağı gibi Kültür-Sanat da hatalı bir kullanımdır.


Lisanın canlı ve değişken olduğu gerçeğini kabullenmemek gelişmeyi durduracağı gibi, kıymetli ve derin mânâlara sahip kelimelerin gelişme kisvesi altında içi boşaltıldığı zaman da kültürün gelişmesine mani olunur. Şarkı sanatının müzik olup olmadığını sorguladığım yazımdan sonra (Bkz: milliyet.com “Şarkı müzik midir?”) müzik kültürümüzün en kıymetli sanatçılarından, dostum Cihat Aşkın “Emir doğru diyorsun ama başımıza iş açtın” diye latife etti bir mesajla. Latife etti diyorum çünkü Cihat da sanat hayatı boyunca kendi müzik kültürümüzü küçümseyen içi boş bir batı merakına sahip olmadı ve halk müziğimizin de mânâ kaybına uğramadan gelişmesine çaba göstermeyi elden bırakmayan bir sanatçı oldu. Cihat’ın müzikte yaptığını lisanda da uygulayan çok iyi yazarlarımız mevcut ama ABD’nin sinema ve televizyon yoluyla zehirlediği konuşma kültürümüz, yazarlarımızın eserleri yerine film ve dizilerin müptelası olduğundan ABD’li “Wannabe Kültür”den (Bkz: Wannabe Kültürü) trajik bir şekilde etkileniyor.


Bugün Beyonce dinleyenlerin kendini Arabesk dinleyenlerden üstün gördüğü bir toplumda yaşıyoruz. Venedik, Paris ve New York’ta uzun yıllarını geçirmiş bir kültür adamı ve ABD kültürünü çok çok iyi bilen biri olarak Beyonce’nin ABD’nin varoş kültürü olduğunu söylediğimde Türkiye’li Beyonce’cilerden tepki alıyorum. Başka bir kültürün güzelliklerine ilgi göstermenin hiçbir sakıncası yok, hâttâ ciddi bir kültürel zenginlik olduğunu da söyleyebilirim. Tabii ki yanık yanık söyleyen Beyonce’den zevk alan alsın ve mutlu olsun, ama gönül ister ki bu kesim kendi kültüründeki benzerlerini küçük gören bir aşağılık kompleksini topluma yaymasın.


Farklı kültürün sanatçısı, ekonomisti veya siyasetçisi fark yaratacaktır. Gelişme veya iyileşme sadece siyasetle, siyasetçiyle, ekonomiyle, veya sadece sanatla olmaz, kültürün tamamı gelişmeli ve iyileşmelidir. Lisanımızın güzelliklerini kaybetmemek de bu gelişme ve iyileşmenin en önemli parçasıdır. Unutmayalım, kültür her şeyi kapsar, kültür değişirse her şey değişir.